KONYA’DA ŞEHİR VE MEDENİYET ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ
Cihannüma tarafından organize edilen “Şehir ve Medeniyet Çalıştayı” Selçuk Üniversitesi ve Karatay Belediyesi iş birliği ile Celaleddin Karatay Kongre ve Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirildi. Program Genel Başkanımız Rıza Yorulmaz, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy ve Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın açılış konuşmaları ile başlatıldı.
Çalıştayda Selçuk Üniversitesi’nin yanı sıra Türkiye’nin birçok üniversitesinden akademisyenler, kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri; Şehir Ekosistemi, Yerel Yönetim, Geleceğin Şehirleri, Şehir Kimliği ve Kültürel Miras, Toplumsal Yaşam, Şehir Sosyolojisi, Şehir Güvenliği ve Konut Tipolojisi gibi daha birçok konuyu oluşturulan çalışma masalarında etraflıca ele aldı.
Genel Başkanımız Av. Rıza Yorulmaz, Şehir ve Medeniyet Çalıştayı açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Cihannüma olarak insanların hayırlısı, insanlığa faydalı olanıdır düsturundan hareketle, var olan bilgi birikimimizi, kadim medeniyet değerlerimizin bizlere yüklediği bakış açısıyla, hikmet süzgecinden geçirerek ve Anadolu irfanıyla yoğurarak; şehrimizin, toplumun, ülkemizin, ümmetin ve tüm insanlığın hayrına olacak şekilde faydaya dönüşmesi için gayret gösteriyoruz.
Bu çerçevede daha önce 26 Mart 2022 tarihinde Gaziantep’te Göç Çalıştayı düzenlemiştik. Bugün de burada insanlığın en eski ve ortak meselelerinden biri olan şehirleşme meselesinin konuşulacağı çalıştayımızı icra ediyoruz.
Çalıştayımız için Türkiye’nin değişik yerlerinden akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve konuyla ilgili uzmanlardan oluşan yaklaşık 90 katılımcı bir araya gelmiş bulunuyor. Çalıştayımızda konu değişik boyutlarıyla gün boyu müzakere edilecek ve hazırlanacak olan sonuç raporu kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Çalıştay için Konya’nın tercih edilmesi bir tesadüf değildir. Konya; medeniyetimizin temel taşlarından Selçuklu’nun başşehri, hoşgörünün sembolü Mevlana’nın diyarı, inancımızın ve iddiamızın sembolü baharı başlatan çiçek; Erbakan’ın şehri.
Bu çalıştayımızda ortaya konulacak olan bakış açısının ve tespitlerin oldukça önemli olacağını düşünüyorum. Belki bu konu değişik zamanlarda ve değişik mecralarda defalarca konuşulmuş, çözümler ortaya konmuş olabilir. Elbette bunların her biri çok kıymetlidir. Bunlara bakmadan bugün burada elinde çözümü olan, uygulanıp uygulanmayacağını düşünmeden ortaya koysun. Belki burada ortaya konulacak çözümler bugün değil ama 100 sene sonra uygulanır.
Muhterem Hazirun;
Tarihin akışı içerisinde mütemadiyen nüfus artmakta, teknoloji gelişmekte ve insanoğlunun konfor alanı genişlemektedir. Bizler köklü bir medeniyetin sahipleri ve varisleriyiz. Bizim ait olduğumuz medeniyet öğretilerinde insan, eşrefi mahlukattır ve her şey insanın emrine verilmiştir.
Bugünkü çalıştayımızın üç anahtar kelimesi nedir derseniz, bana göre; yuva, komşu ve misafirdir.
Yuva; toplumun temeli olan ailenin yaşadığı huzur hanelerimizdir. Yuva; bizler için barınma ihtiyacımızı karşılayan bir mesken değil, okuldan da önce temel eğitimimizi ve terbiyemizi aldığımız bir mekteptir.
Ve yine bizim değerlerimizde komşuya ve misafire büyük önem verilmiştir.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
Komşusu açken tok yatan bizden değildir.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.):
“Komşu hakkına dikkat edin! Ben komşu hakkı konusunda Cebrail’den o kadar ısrarla ikaz aldım ki, neredeyse komşunun komşuya mirasçı olacağını dahi zannettim” buyurmuştur.
Bizim medeniyetimizde misafir berekettir. On rızıkla gelir, birini yer, dokuzunu ev sahibine bırakır. Halbuki,
şu anda sistem misafire kapıyı kapatmak üzere kurgulanmaktadır. Site girişlerinde kocaman levhalar görürsünüz; misafir araç giremez.
Müzakerelere ışık tutacak iki örnek olayı paylaşarak sözlerimi tamamlamak istiyorum.
Birincisi;
İstanbul Bakırköy’de siyaset yapan bir arkadaşımdan rivayet şu hadiseyi paylaşmak istiyorum: Mezarlıklar
müdürlüğünden her gün kendi ilçelerinde vefat edenlerin listesini alarak cenaze sahibine taziyeye giderlermiş. Bir gün bir adrese gidiyorlar, bir türlü adresi bulamıyorlar. Tam karşı komşusuna soruyorlar; “Bu binada falanca birisi vefat etmiş tanıyor musunuz, biliyor musunuz?” diye, hayır cevabını alıyorlar.
Şu fecaate bakar mısınız?
İkincisi bizzat kendi tecrübemdir.
İlk evimi 2002 yılında Eyüp Sultan ilçesinde almak nasip oldu, müteahhitliğini Tokatlı bir beyefendi
üstlenmişti. Alışveriş esnasında şöyle bir açıklama yaptı:
“Siteyi planlarken bütün blokların giriş kapısını birbirini ve her dairenin mutfağını da site meydanını görecek şekilde kurguladık. Böylece site sakinleri sabah evden çıkarken veya akşam eve döndüğünde birbiriyle karşılaşıp, selamlaşsın, tanışsın. Anneler mutfaklarında yemek yaparken bahçede oynayan çocuklarını görebilsin.”
Sitede satılık bir iki daire kalmıştı, dolayısıyla şerefiyesi düşük, görüş alanı kısıtlı bir daire düştü payıma. Arka taraftan bir tekstil atölyesine bakıyordu manzarası. Yaklaşık 11 yıl oturduğum sitede harika bir komşuluk gelişti. Her hafta voleybol oynar, arada bir toplu yüzmeye gider, yazları piknik, Ramazan’da iftar programları yapardık. Değişik vesilelerle siteden ayrılanlar olsa da hala görüşürüz. Sonra Maltepe’ye taşındık. KİPTAŞ tarafından yapılan bir siteye yerleştik. Bloklar adeta birbirine sırtını dönmüştü. Bu vaziyet adeta insanlara da sirayet ediyor ve insanlar da birbirine sırtını dönüyordu. Aracınızı otoparka bırakınca kimseyi görmeden dairenize çıkabilirdiniz. Ne bir komşu hoş geldin ziyaretine geldi, ne bayramda kapımızın zili çaldı! Dört yıl oturduğum siteden görüştüğümüz kimse yok maalesef.
Bu örneklerin değerlendirmesini takdirlerinize bırakıyorum.
Muhterem Hazirun,
Çalıştayımızın başta Konyamıza, ülkemize ve tüm insanlığa faydalı sonuçlar sağlamasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bugün bu çalıştayımızı Selçuk Üniversitesi ve Karatay Belediyesi ile birlikte yapıyoruz. İlgileri, teşvikleri, katkıları ve iş birliğinden dolayı;
Konya Selçuk Üniversitesi Rektörümüz sayın Prof. Dr. Metin Aksoy’a,
Karatay Belediye Başkanımız sayın Hasan Kılca’ya şükranlarımı sunuyorum.
Yine aramızda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızı temsilen Mekansal Planlama Genel Müdürümüz Erdal Kayapınar bulunuyor, kendilerine teşekkürlerimizi sunuyorum.
Çalıştayımızın hazırlanmasına verdikleri emek ve harcadıkları mesaiden dolayı;
Başta Aksaray Üniversitesi Rektörümüz sayın Prof. Dr. Yusuf Şahin’e ve genel merkez ekibimize, Cihannüma Konya Temsilcimiz Av. Ömer Faruk Seleş’e ve ekibine teşekkür ediyorum.
Her şeyin zekatı kendi cinsindendir kaidesi uyarınca ilminin, bilgisinin, tecrübesinin zekatını vermek üzere değişik yerlerden teşrif ederek çalıştayımıza katkı sunacak olan siz değerli katılımcılara teşekkürlerimi arz ediyorum.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde hepinizi saygıyla selamlıyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, bilime değer veren şehirlerin medeniyetlerini en yüksek kalitede tuttuğuna vurgu yaparak, Konya’nın kadim bir medeniyet olma kimliğini her zaman sürdürdüğünün altını çizdi.
Rektör Aksoy konuşmasında; “Konya, bir medeniyet şehri olma kimliğini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Bugün de bu kimliğini devam ettirmektedir. Bugün şehirlerin yaşanılabilir olması bir medeniyetin devamlılığının temel unsurlarından biridir. İnsanı yaşatan şehirler medeniyetin harcı noktasında bulunmaktadır. Çalıştay için seçilen iki başlık çok kıymetli. Medeniyet toplumu etkilediği gibi aynı zamanda toplumdan da etkilenmektedir. Bir medeniyet yön verebilmek ise toplumun sahiplenişi ile ilgilidir. Medeniyetlere eşlik eden şehirler durmaktadır. Bugün o medeniyetlerin laboratuvarı niteliğindedir şehirler. O laboratuvar gelecek nesillerin inşa edilmesi için önemlidir.
Bilime, bilim insanına değer veren şehir medeniyetin kalitesinin göstergesidir. Şehir medeniyetin devamlılığını sağlar. Bunu da ortaya çıkartan temel unsur üniversitedir. Üniversitenin kalitesi bir medeniyetin diğer medeniyeti etkileyebilme gücünü göstermektedir. Karatay Belediyemizin de adını aldığı Karatay medresesi buradaki en önemli medrese kültürünün yaşatıldığı ana unsurlardan biridir. Günümüzde olduğu gibi tarihte de bir şehir üniversite ile anılmış o minvalde değerlenmiştir. Bugün de Selçuk Üniversitesi bu şehrin kalitesinin göstergesidir. Selçuk Üniversitesi, Karatay’da başlayan medrese kültürünün devamıdır. Selçuk Üniversitesi olarak eğitim kalitemizin kalitesiyle şehrimize katkı sunmayı sürdüreceğiz. Çalıştayımızın gerçekleşmesinde emeği geçen Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği’ne, Karatay Belediyesi’ne ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.” ifadelerine yer verdi.
KARATAY BELEDİYE BAŞKANI HASAN KILCA: ” KARATAY’DA ŞEHİR KİMLİĞİNİ KORUYAN PROJELERİMİZ SÜRECEK.”
Başkan Hasan Kılca; “Şehirler, medeniyetlerin mekânsal karşılığıdır. Medeniyeti inşa eden, taşıyan ve yaşatan da mekânlardır. 200 yıldan fazla egemen oldukları bu topraklarda farklılıklara saygı gösteren ecdadımız; ticarete verdiği önem, sahip olduğu eğitim, kültür ve sanat birikimleriyle geleceğimize çok zengin bir miras bırakmışlardır. Dolayısıyla bu şehrin bir anlamı, bir ruhu ve en önemlisi de bir kimliği var. Bizler de ilçemizin tarihi ve kültürel varlıklarını koruyan, tanıtan ve onları geleceğe taşıyan projeler üretiyoruz. Geçmişi 800 yıl öncesine dayanan Obruk Hanı’nın restorasyonunu tamamladık. Tarihi hanın hemen yanı başındaki Kızören Obruğu’nun etrafını da yeniden düzenleyerek Konya ve ülkemizin turizmine kazandırıyoruz. Yağlıbayat Mahallemiz sınırları içerisinde bulunan Savatra Antik Kenti ile Hayıroğlu Mahallemizdeki Boncuklu Höyük ile ilgili kazıların tamamlanmasıyla bu bölgelerin de turizme kazandırılmasına çalışıyoruz. Yine ilçe merkezimizde de hem Konyamızın şehir kimliğini koruyan hem de düzenli şehirleşmenin önünü açan kentsel dönüşümle alakalı birçok proje yürütüyoruz. İlçemizin geçmişini koruyan bu projelerimizin yanında, yeniden tarih yazma şuuruna sahip gelecek nesillerin yetişmesine de gayret ediyoruz. Bir yandan gençlerimizin eğitim hayatlarını kolaylaştıran eğitim tesisleri, materyaller ve birçok proje üretirken; diğer taraftan sportif projeler yapıyoruz. Biliyoruz ki ülkemizin geleceği gençlerimizdir. Onlar için çalışmaya, ter dökmeye ve ülkemizin umudu olmalarını sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
ŞEHİR VE MEDENİYET ÇALIŞTAYI ÖNEMLİ BİR KONUYU ELE ALIYOR
Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Yavuz Erdal Kayapınar ise Şehir ve Medeniyet Çalıştayı’nın hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek şunları söyledi; “Çalıştay için şehir ve medeniyet başlığı çok güzel seçilmiş. Bu çalıştayın çok önemli bir mihenk taşı olduğunu düşünüyorum. Biz şehri mikro organizmaya benzetiyoruz. Şehir mimarların eliyle emeğiyle başlatılıp daha sonra bu hücrelerin büyümesiyle ortaya çıkar. Bir mimar bir ailenin ihtiyacını aldıktan sonra konutu inşa ediyor. Şehir ise o konutun dış mekâna yansıması için oluşturulan bir mekanizma konumuna dönüşüyor. Bu noktada şehirler toplumu şekillendiriyor. Bu düşüncelerle Şehir ve Medeniyet Çalıştayına destek veren tüm iş birlikçilere teşekkür ediyorum.”
ÇALIŞTAY’DA ORTAYA ÇIKACAK SONUÇLAR GELECEĞE IŞIK TUTACAK
“Şehir ve Medeniyet Çalıştayı”nın binlerce yıllık geçmişi ve şehir kültürü ile kadim bir medeniyet olan Anadolu Selçuklu Devleti’nin başşehri Konya’da düzenlenmesinin çok anlamlı olduğunu ifade eden Cihannüma Derneği Konya İl Temsilcisi Ömer Faruk Seleş, programın oldukça faydalı ve verimli geçeceğine inandığını belirtti.
Çalıştay ile ortaya çıkacak sonuçların geleceğe ışık tutacağını ifade eden Şeleş, dernek olarak sosyal ve kültürel hayatımızı aydınlatacak organizasyona katkı veren herkese teşekkür etti.
Çalıştay sonuç raporu Cihannüma tarafından kamuoyu ile paylaşılacaktır.