26-28 Kasım 2021 tarihlerinde Kızılcahamam’da düzenlenen çalıştay oldukça verimli geçmiştir. Eylem ve vizyon odaklı, ortak akıl ile birlikte düşünebilme, daha iyiye ulaşma amaçlı çalıştayda katılımcıların fikir ve görüşleri temelinde bir sonuç bildirisi hazırlanmıştır.
Sonuç bildirisi:
Milli Görüş; bu milletin inancıdır, tarihidir, kimliğidir, ruh köküdür.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan
Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği, kuruluşundan itibaren Türkiye’nin içinde bulunduğu zor zamanlarda sesini duyurmak ve adil bir dünya için sözü yükseltmek adına medeniyetin mensup olduğu özge değerlere yeniden dönüşün ve bu değerleri yaşayan bir gerçekliğe tatbikin gayreti içinde olan bir topluluktur. Kültürel, toplumsal ve ahlâkî zeminde İslâm medeniyetinin bir arada ve yek-vücûd hâlinde değer mücadelesini yürütebilmesi amacıyla kolektif bir akıl geliştirmesi gerekliliği, Cihannüma’yı adil bir dünya beklentisi içinde merkezi olarak mücadele alanına dâhil olmaya sevk etmiştir. Çağın, ruhi vaziyet ve içtimai değerler üzerindeki çözülüşü karşısında Cihannüma, “sözü yükseltmek” amacıyla insan varlığından beklenen değerler manzumesini, gerek teşkilat yapısındaki genişletme çabaları gerekse genç nesiller üzerindeki ifsadın etkilerine karşı dayanıklı kılmayı murad eder.
Özellikle teşkilatlarda bilimsel formasyona uygun şekilde akademik ortak akıl, esntitüleşme, basın yayım argümanlarının etkili kullanılması, STK’larla olan iş birliği ve istişare ortamları, Cihannüma mefkûresindeki temel dinamikleri açığa çıkarabilmesi bakımından toplum ve ümmet bilincinin sağlıklı bir medeniyet seviyesine ulaşması için hayati öneme sahiptir. Biz kimiz sorusuna verilecek en manidar cevap, Cihannüma’nın asırları aşan bir etkinin/yankının zamanımıza ait problemlerin çözümünde ilham edinilecek İslâm değerlerine olan bağ ve sadakatinde gizlidir.
O hâlde Cihannüma, müşterek ümmet bilincinin ve adil düzen hedefinin hâl tarzlarını, kendine sorun edinmiş her türlü bireysel ve sivil toplum kuruluşu kademesindeki farkındalıklarla içtenlik, samimiyet, ödev ve görev ahlâkı ile ilişki kurup, İslâm medeniyetinin muasır gelişimine ve evrensel insan gerçeğine uygun çaba harcayacaktır. Haklı olmak ile hakikat, adaletle adil olmak ve insan olmakla ahsen-i takvîm arasındaki ince çizgide mefkûremizin ideallerini aramak, Cihannüma’yı konumlandığı o adil insanlık gerçeğinde bulmak demektir. Dolayısıyla “Âdil Bir Dünya İçin Cihannüma” konulu çalıştay, müzakere edildiği “Yapısal Değerlendirme”, “İletişim ve İlişkiler”, “Söz Söyleme Yöntemleri”, “Gençlik Olgusu” başlıklarla yeni bir vizyonu hem yapısal hem de eylemsel olarak yeniden konsolide eden bir misyonla gündeme getirmeyi amaçlar.
Bu çerçevede, Cihannüma’nın yurt dışında da aktif bir teşkilatlanma sürecine gidişi, aynı zamanda Müslüman ve mazlum milletlerin ümmet bilinciyle organize olması için önemli bir vizyon olarak öne çıkmıştır. Bunun yanı sıra harcamalarını üyelerinin gönüllülük esasıyla verdikleri aidatlarla karşıladığı gibi hiç kimseden orantısız bağış kabul etmeyen bir yapı olarak ön plana çıkması, topluluğumuzun sivil kalma iradesindeki kararlılığının adil duruş olma özelliği, vurgulanan önemli ilke değerler arasında yerini almıştır. Diğer yandan Cihannüma’nın gündeme ilişkin aktif bir kanaat mekanizması olarak yeterince görünür kılınması, aynı zamanda rasyonel problem çözme süreçlerindeki medya, kamuoyu ve toplumsal görünüm bakımından da sözünün ve sesinin olduğu müşahhas gerçekliği daha da kuvvetlendirecektir. Değişen dünyanın şartları itibariyle Cihannüma’nın gençlik ve vefa olgusuna verdiği önem, kuşaklararası manevi bir tarih düşüncesinin maziden atiye tevarüs eden bir talim ve terbiye usulüne kapı aralayarak, özlenen ve beklenen mütedeyyin insan tipinin oluşmasında önemli katkılar sağlayacaktır.
Sonuç olarak; Cihannüma’nın kuruluşunda deklare ettiği kadim ilkelere olan bağı/bağlılığı, erdem ve faziletli oluşun ümmet ve topluluk bilinciyle modern zamanın olumsuz etkilerine karşı bir duruşu ihtivâ eder. Bu duruş ve ilkeli oluş, şartlar ve zemin değişse de Cihannüma değerlerinin kararlı ve karakterli olarak değişmeyeceğinin fikri sağlamlığıyla bir ilan ediş olarak yüzyıllarca hatırlanacaktır.