10 Ocak 2024 Cihannumma Editör Ekibi

Sunuş

Dr. Ömer Faruk YELKENCİ

Genel Yayın Yönetmeni

Modern insan, kibrinin ve isyanının en büyük yansımalarından biri olan ‘yapaylık’ şarkısını söylemeye başladığından beri dünyamız muvazenesini kaybetti ve her alanda bir ‘küresel dengesizlikle’ karşı karşıya kaldık.

İnsanoğlunun doğaya bu pervasız müdahalesi, başına sıkıntılar açtı, açmaya devam ediyor. Buna rağmen ajanslara yeni düşen bir haberde “ABD’de genetiği değiştirilmiş 750 milyon sivrisinek doğaya salınacak” deniyor. Amaç bazı humma hastalığı çeşitlerini bu yolla önlemek. Ama böyle bir hamlenin yani genetiğe müdahalenin sonuçlarını ve bir soruna çözüm getirirken, bilmem kaç bin soruna yol açılacağını hesaplamak mümkün değildir. Dahası bunun büyük bir cüretkârlık olduğu açıktır.

Belki böyle bir müdahalenin, belki beslenme alışkanlıklarında yaşanan sapkınlığın sonucu olarak, Kovid-19 diye isimlendirilen bir virüs hayvanlardan insanlara taşındı. Tarihte yaşanan büyük salgınlar; Jüstinyen Veba Salgını (541-542), Avrupa’da yaşanan Kara Veba Salgını (1346-1350) ve yakın zamanlarda I. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan İspanyol Gribi (1918-1920) gibi salgınlar yüksek sayılarda insan ölümlerine sebep oldu. Kovid-19 küresel salgını ise teknolojinin gelişmesiyle beraber iletişimin, ilişkilerin, ulaşımın neredeyse ışık hızıyla seyrettiği günümüzde, yine aynı hızla dünya geneline yayıldı. Dünyanın gündemini çok güçlü bir şekilde domine etti. İnsanların rutini bozuldu, normali değişti. Açık ortamda şöyle derin bir soluğu bile özler olduk. Ta ki ‘nefesten’ mahrum kaldık. Tam bir tutsaklık hali yaşanır oldu. En önemlisi ise sürekli artan sayıda ölümler. Ancak salgının ciddiyetine ve otoritelerin ikazlarına rağmen en küçük fırsatta halk, tedbirleri bir kenara bırakabildi. Lisan-ı hâl ile milletimiz, tıpkı Osmanlı Döneminde olduğu gibi, “karantina istemezük” dedi. Bu, bizim milletimizin; ölümle alay etme tavrı, boş vermişlik, tedbirle tevekkülü ayırt edememe hali ya da özgürlüğüne aşırı düşkünlük, karakterinden mi kaynaklanıyor, bilemiyoruz. Ancak işin ciddiyetini kavramamız gerektiği aşikârdır. Elhâsıl bu husustaki Müslümanca tavır da bellidir: “Allah’ın bir kaderinden, diğer bir kaderine sığınmak”.

Bu gelişmelere bağlı olarak geçen sayımızda da belirttiğimiz gibi yaz sayımızın temasını “Kovid-19 ve Sonrası” olarak belirledik. Bu vesileyle bu sayımıza katkı veren bütün yazarlarımıza ve dostlarımıza huzurlarınızda teşekkürü borç biliyoruz.

Bir güzel mevsimi gerçekten yaşamak; bunaltıcı geçen günlerden insanlara nefes aldıran serin akşamlara, ruhları kızıl-sarı geçişli örtüsüyle saran hazanın, dingin coşkusuna kavuşmak bu sayıdaki dileğimiz olsun. 

Whatsapp Whatsapp