El-hidaye hareketinin balkanlardaki müslüman entelektüel yapılanmadaki etkileri
Abdulhamit Bolat / M. Huzeyfe Küçükaytekin
Avusturya Macaristan Krallığının 1908 senesinde Bosna Hersek topraklarını fiilen ilhakıyla başlayıp; Balkan savaşları, I. ve II. Dünya savaşı döneminde farklı isim ve formlarda Boşnak kimliğini ve kültürünü koruma mücadelesi veren ve toplumun şekillenmesinde etkin rol oynayan kuruluşların başında “El-Hidaye” hareketi ve dergisi gelmektedir.
1936 yılında, Müslümanlar dini, ahlaki, eğitimsel, ekonomik ve sosyal kalkınma amacıyla El-Hidaye’yi (Yugoslavya Krallığı İlmiya Teşkilatını) kurdu. Teşkilatlanma temel hareket gücünü kendisiyle aynı adı taşıyan El-Hidaye dergisinden almaktaydı. Dönemin birçok entelektüel ve fikir insanını “El-Hidaye” çatısı altında toplayan dergi, 8 yılda 92 sayı neşretti, bununla birlikte farklı disiplinlerde toplam 629 eser yayınladı.
El-Hidaye, "dini-kültürel hareket" sloganıyla yol alarak "Müslüman toplumun dini, kültürel ve ekonomik kalkınması" için hizmet veren bir kuruluştu. Diğer yandan, dernek tüzüğün 72. maddesinde siyasetle ilgilenmediklerini ve siyasi paylaşımlar yapmadıklarını belirtseler de -Dr. Enes Karic’in ifadesiyle- hareket, yalnızca var oluşuyla bile siyasi bir kimlik taşımaktaydı ve “siyasetle ilgilenmiyoruz” ifadesi, siyaset üstü bir seviyede olmasındandı. Hakeza El- Hidaye hareketi, siyasetin ve parti taraftarlığının Riyaset (İslam Birliği) bünyesine girmesine de karşı çıkıyordu.
El-Hidaye hareketi, iyi ve doğru yolu bulmak, göstermek düşüncesinin aksiyona dönüştüğü bir topluluktu. Müslümanlara kanaat önderliği yapan alim ve ulemanın tüm toplumsal problemlerde aktif bir çalışma sunduğu ortamdı. Ayrıca, tüm insanlığa iyi ve doğruyu anlatmanın yanında bil fiil davranışlarıyla önderlik yapan, farklı alanlarda ki bilim insanlarının bir araya geldiği teşkilatlanmaydı. Yol göstericilerin bir arada olduğu güçlü bir teşkilat, neşriyatı ile her dem toplumla irtibat kurdu. Başta vurgulandığı gibi; siyasetle hemdem ve bir o kadar siyaset üstü bir çatı kuruluştu; Modern Bosna Hersek Devleti için bağımsızlık mücadelesi veren liderler yetiştirdi. Boşnak kimliğinin, kültürünün oluşumu ve korunmasında mihenk taşı rolü üstlenmiş, Bosna Hersek hafızasında derin izler bırakan nadir oluşumlardandır. Bugünden geriye doğru bakıldığında, hareket, Bosna Hersek tarihindeki "tek tam örgütlü ve en etkin Boşnak entelektüel güç" olarak değerlendirilmektedir.
Kuruluş, Teşkilatlanma ve Fikri Yapı
El-Hidaye Hareketi, Mart 1936'da, Müslümanların dini, ahlaki, eğitimsel ve sosyal kalkınması amacıyla Yugoslavya Krallığı İlmiya Teşkilatı, "El-Hidaye, adı altında kuruldu.
Fikri yapıları ve çalışmaları Panislamizm çizgisinin Balkanlardaki yansımasıdır. Sultan II. Abdülhamid, Cemaleddin Afganî, Reşid Rida, Muhammed İkbal, Hasan El-Benna’nın etkisiyle ittihadı İslami’yeyi savunmaktaydılar.
Kuruluşu 1912’e dayanan, Reisu-l Ulema Cemaludin Causeviç’in yönetim kurulunda olduğu güçlü bir entelektüel kadroyu bünyesinde barındıran Yugoslavya Krallığı İlmiya Teşkilatı, Reis Çauşeviç inisiyatifiyle “El-Hidaye” hareketinin de kendi isimlerinin yanında teşkilatlanmasını desteklediler. El-Hidaye Teşkilatı belli zamanlarda “Yugoslavya Krallığı İlmiya Teşkilatı”, 1941 sonrası “Bağımsız Hırvatistan Devleti İlmiya Teşkilatı” olarak da anılmıştır.
Reis Çauşeviç derginin ikinci sayısında (1936) “Biraz dertleşelim” başlığı altında, Osmanlıca Türkçesiyle yeni kurulan cemiyetin, El-Hidaye Teşkilatı, tanıtımını ve dergisinin önemini kaleme aldığı yazısında, İlmiya ve El-Hidaye arasındaki ana fark çok net belirtilmektedir. Cemiyeti şöyle tanımlamıştır: “El-Hidaye unvanı altında bir cemiyet teşkil etti. Bu cemiyet, umumu Yugoslavya dâhilindeki ulemanın cemiyeti olmak üzere tesis oldu. Demek ki harbi umumiden evvelden kurulan “Cemiyet İlmiyye” gibi yalnız Bosna ve Hersek’e mahsus değildir. El-Hidaye bayrağını yalnız Bosna ve Hersek’teki ulema taşımayacak, bu bayrağı bütün Yugoslavya’daki Müslüman ulemasının taşıması icap eder. Ulemadan da maksat yalnız sarık, cübbe taşıyan zevatı kiram değil, bil ki eli kalem tutan, bilgisi olan Müslümanların sıkıntılarında düçar oldukları hal ve dertlerini aklayan ve bu dertlere bir çare bir ilaç bulabilen her fert “El-Hidaye” bayrağı altına girebilir ve bu bayrağı taşıyabilir.” El-Hidaye’nin muhatabı Balkan diyarları özelinde ulaşabildikleri bütün İslam coğrafyası olurken, İlmiya, Bosna Hersek üzerine çalışmalar yürüten bir dernekti.
El-Hidaye Teşkilatı’nın kurulması fikri, Ekim 1935 yılında Ali Efendi Aganoviç’in çağrısıyla bir araya gelen Saraybosna âlimlerinin toplantısıyla başladı. Toplantının yapılmasının ana sebebi Yugoslavya Krallığı dönemindeki okullarda okutulan ders kitaplarının Sırp tarihi ve Ortodoks inancı üzerine inşa edilmesiydi. Bu toplantıda, ulemanın daha aktif bir şekilde toplumda tezahür eden sıkıntılarda fikrini beyan etmesi ve seslerini net bir şekilde duyurması gerektiği sonucuna varıldı. İslami ve kültürel değerlerle temellenmiş ilmi bir teşkilatlanma kurulursa, gerekli alanlarda seslerini daha güçlü duyurabilecekleri kararına varıldı. Toplantıda teşkilatın kurulması için "eylem komitesi" oluşturuldu: Muhamed Tufo, Muhamed Muyagic, Munib Ceric, Mustafa Muyezinovic, Mustafa Varesanovic, Muhamed Pandza, Ali Aganovic, Muhamed Focak, Fehim Handzic, Ragib Mulic, Ali Lyubuncic ve Süleyman Bülbül komite üyesiydi.
Eylem komitesi, 8 Mart 1936’da teşkilatlanmanın kuruluş toplantısını düzenledi ve Muhamed Tufo’yu, Kurucu Komite Başkanı olarak seçti. Yugoslavya Krallığı İlmiya Teşkilatı El-Hidaye Derneği ismiyle derneğin tüzüğü ve yönetmelikleri hazırlandı. Tüzüğün 3’üncü maddesinde teşkilatın görev ve sorumlulukları şu şekilde belirtildi:
- Yugoslavya Krallığı Müslümanlarının hem maddi hem de manevi kalkınması için İlmiya’nın organize olmuş güçleriyle ortak çalışmak,
- İslami manevi kültürünün taşıyıcısı olarak hak ettikleri konumu layıkıyla temsil edebilmeleri için İlmiya sınıfının halk nezdindeki itibarını korumak ve otoritesini yükseltmek,
- Müslüman gençlerin dini eğitimine, ahlaki ve kültürel gelişimine özel önem vermek. Bununla birlikte Müslüman toplumun İslami şuur ve bilincinin oluşmasını sağlamak için mücadele vermek; dini eğitim ve ekonomik alanlarda da dünya aydınlarıyla işbirliği yapmak. Özellikle Müslümanlar arasında ahlaksızlığın azalması; içki ve kumarla bilhassa fuhuşla mücadele etmek. Ayrıca, dini vecibelerin mümkün olduğu kadar eksiksiz yerine getirilmesini ve tam saygı gösterilmesini temin etmek,
- İslam Birliğinin mal ve mülkiyetlerinin çoğalması için teşvikte bulunup, kaynakları da daha iktisatlı kullanmak,
- Din ve din eğitiminde çalışan kadroların alanlarında ehil olmaları için icraatlar yapmak,
- İslami konuları, ehil olan kişilerin aralarında tartışılmasını sağlamak,
- İslam Birliği, İlmiya teşkilatı ve diğer İslam dünyasıyla dini-bilimsel konularda bağları güçlü tutmak.
Cemiyet, sorumluluklarını yerine getirmek için şu çalışmaları yürüteceğini tüzüğünde belirtti:
- İçtimai gazete yayınlanması; dini ve bilimsel konuların yazıldığı, tartışıldığı ve Müslüman toplumun her konudan haberdar edildiği benzer popüler yayınlar,
- Müslümanların dini ve ahlaki açıdan hızlı ve verimli şekilde gelişmelerini sağlayacak, iyi hazırlan, müstesna, faydalı ve popüler konularda sohbet/vaazların verilmesi. Ayrıca bu vaazlar ve derslerle Müslümanların ekonomik güçlenmelerine teşvikte bulunmak,
- Mevlit ve benzeri farklı dini organizasyonlar düzenleyerek ve bu tür dini programları yaygınlaştırarak geniş Müslüman kitleleri eğitmek amacıyla bu törenlerde uygun sohbetler düzenlenmek,
- Sözleriyle amil olacak ve güzel davranışlarıyla cemiyetin fikirlerini yayacak, yanında bir hafızın eşliğinde toplumun saygısını cezbedecek, nitelikli, “seyyar” vaizler göndermek,
- Müslüman gençlerin yetiştirileceği, çocukların ve sosyal üyelerin barınması için yeterli sayıda kapasiteye sahip yatılı okullar/yurtlar kurmak ve bakımını temin etmek,
- Müslüman gençleri dini-eğitimsel Müslüman dernekler etrafında örgütlemek. Teşkilatın tüzüğünde belirtilen hedef ve görevlerin yanı sıra, 16 Eylül 1936’da, "Merhamet" yardım kuruluşunun Saraybosna binasında düzenlenen ElHidaye’nin ilk yıllık toplantısında, sekiz temel karara daha varıldı:
6.1. Müslümanların dini ve ahlaki kalkınması için camilerde ve daha geniş halk kitlelerine ulaşılabilecek uygun yerlerde mümkün olduğunca çok ders vermeye gayret edilecek. Dersler düzenli olarak icra edilecek, aksamadan devam edecek ve belirlenen konu üzerine toplumun hayatında etkileri görülmeden yeni bir konuya geçilmeyecek.
6.2. Müslümanların ekonomik kalkınması ve iktisadi durumun güçlü bir şekilde yükselmesi için Müslümanlar arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirilecek yollar bulunacak. Bununla birlikte, Müslüman işçilerin sanayi şirketlerinde maddi ve manevi açıdan daha iyi koşullarda istihdam edilebilmesi için gerekli önlemler alınacak.
6.3. İslami kuruluşların maddi kaynaklarını arttırmanın ve mevcut vakıf mallarını mümkün olduğunca rasyonel kullanmanın yolları bulunacak.
6.4. Bütün İlmiya cemaatinin aynı zamanda El-Hidaye hareketine üye olması ve bu İslami harekete katılımcıların artması için gerekli temsil görevinin üstlenilmesi istenecek.
6.5. Bölge kurulu ve komisyonları bünyesinde gençlik kolları oluşturulup, gençler arasında hareketin öncüleri seçilip yetiştirilecek.
6.6. Kültürel ve eğitimsel kalkınma gibi genel çalışma alanlarında, dünya genelindeki entelektüellerle yakın işbirliği kurulacak.
6.7. Doğrudan halk arasında hizmet eden din görevlilerine (imamlara, muallimlere ve müderrislere) El- Hidaye hareketi olarak maddi ve manevi destek verilecek.
6.8. Dini-ahlaki doğrultuda düzenlenecek ve toplumun fikirlerini temsil edecek bir yayın organı/dergi kurulacak. Bu sekiz nokta, El-Hidaye'nin çalışma programını temsil etmektedir. El-Hidaye dergisi sekizinci maddeye göre kuruldu ve hareketin işleyişindeki en önemli görevi üstleniyordu.
Teşkilatın merkezi Saraybosna olmakla birlikte, bütün Yugoslavya sınırları içinde geçerliliği vardı. Hakeza, Bağımsız Hırvatistan Devleti döneminde 50'den fazla birimi bulunmaktaydı.
İkinci Seri Konusu : El- Hidaye Dergisi ve Kadrosu