22 Ocak 2024 Cihannumma Editör Ekibi

Uluslararası Sezai Karakoç Sempozyumu Başladı

Cihannüma tarafından organize edilen, Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Dicle Üniversitesi ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen “Uluslararası Sezai Karakoç Sempozyumu” Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kültür ve Kongre Merkezi’nde açılış programıyla başladı.

Diriliş şairimiz merhum Sezai Karakoç’un aziz hatırası memleketinde görkemli bir programla O’nun birikimine layık bir şekilde gerçekleştirildi. Diyarbakırlılar ve gençlerin yoğun ilgi gösterdiği program, Kur’an-ı Kerim tilaveti, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunması ve Üstad Sezai Karakoç’un hayatını anlatan kısa film gösterimi yapıldı.

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Demirhan, Üstad Sezai Karakoç’un ülkemizin son yüzyılda yetiştirdiği müstesna bir kişilik, bir mütefekkir, bir münevver, kendi tabiri ile diriliş işçisi ve aynı zamanda Diyarbakır’ın saygın bir hemşehrisi, bir evladı olduğunu belirtirken “O, ömrünün büyük bir bölümünü medeniyetimizin yeniden inşası, tahkimi ve bu şuurun kitlelere yayılması mücadelesi ile geçmiş bir Allah aşığıydı. Diriliş neslininin amentüsünde belirttiği gibi, o diriliş cephesinin bir eri, bir savaşçısıdır. Karakoç, dirilişin önce ruhla gerçekleşeceğine inanmıştır” diyerek sempozyum hakkında bilgi verdi.

Pek çok güzelliği bir arada yaşadığımız bu sempozyum, inşallah gönüllerin fethine kapılar aralar ve gönüller birbirine sonuna kadar açılır.

Sempozyum açılış konuşmasında Genel Başkanımız Av. Rıza Yorulmaz, davetliler ve katılımcıları selamlayarak şu ifadelere yer verdi:

“Bugün burada, peygamberler ve sahabeler şehri, aynı zamanda İslam dünyasının beşinci Haremüş-Şerifi olan Diyarbakır’da, merhum Üstad Sezai Karakoç’u anmak, daha iyi anlamak ve gelecek nesillere aktarmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Üstad, kalabalıklar arasında yalnız yaşamayı seçmiş bir derviş misali tüm kaygı ve korkulardan uzak Allah’a ait olma bilinciyle hareket etmiştir. İslam’ın mesajlarını doğrudan ya da sembolik ifadelerle ortaya koymuştur. Şu ifadeler o’nu anlama ve anlatmak açısından çok önemlidir; “bir karınca buğday tanesine değil de Kabe’ye yönelmişse o karınca ulu bir karıncadır.”

Cenab-ı Allah’a şükürler olsun ki bu vesileyle pek çok güzelliği bir arada yaşıyoruz.

Bu güzelliklerin ilki; programın tarihi itibariyle Diyarbakır’ın fethine denk gelmesidir. Bilindiği üzere Diyarbakır, Halit Bin Velid komutasındaki İslam ordusu tarafından 27 Mayıs 638’de fethedilmiştir. Bu vesileyle Diyarbakır’ın fethinin sene-i devriyesi mübarek olsun.

İnşallah bu sempozyum, gönüllerin fethine kapılar aralar ve gönüller birbirine sonuna kadar açılır.

Bir başka güzellik; yıllarca hiç istemediğimiz konularla gündeme gelen Diyarbakır’ımızın bugün özellikle son yıllarda yakaladığı huzur iklimiyle medeniyetimizin yeniden dirilişi için büyük temeller atan Sezai Karakoç’la gündeme gelmesi, o’nun cihanşümul İslam kardeşliği mesajının konuşuluyor olmasıdır.

Bir üçüncü güzellik; Üstad Sezai Karakoç’un, hayata gözlerini açtığı ve çocukluğunun geçtiği baba ocağında; hemşerilerinin kendisini bağrına bastığına şahitlik etmemizdir.

Bir dördüncüsü; böylesine büyük ve güzel bir organizasyonun, kamu, akademi ve sivil toplum işbirliğiyle yapılıyor olmasıdır.

Bu sempozyumu yapma fikrinin temelleri, Üstad’ın vefatından önce atılmıştı. Tam bu esnada, Sezai Karakoç’un vefatı, bu düşünceyi eyleme geçirmek için üzerimize bir mesuliyet yükledi.

Şunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki; bu işbirliğinin bütün tarafları; taşın altına elini -daha da önemlisi gönlünü- koymuş ve yaklaşık 6 aydan bu tarafa onlarca arkadaşımızın çok büyük bir özveriyle geceli gündüzlü çalışması neticesinde ortaya Üstad’a yakışır nitelikte kusursuz bir program çıkmıştır.

Muhterem Hazirun;

Üstad’ın “Zamana Adanmış Sözler / Şiirler-5” kitabındaki “Masal” şiiri bir hikayeyi anlatır.

Doğulu bir baba, oğullarını batıya gönderir. Yedi oğlunun altısı batının değiştirme gücü karşısında mağlup olmuştur.
Batıya giden ilk altı oğul,
Batının tuzakları karşısında geldiği yeri, yani kendi vatanını,
Kendisini göndereni, yani babasını, yani kendi medeniyet değerlerini,
Gönderilme gerekçesini, yani hakikat arayışını unutmuş ve kaybolmuştur.

Yedinci oğul; doğulu kalmanın yanında, değişmemenin de timsalidir.
Yedinci oğul; batı seferine çıkmadan önce kılıcını kuşanmış ideal bir “diriliş” eridir.
Yedinci oğul; “kılıçtan keskin âyetlerle” gittiği batıyı değiştirecek, yenileyecek ve diriltecektir.
Aslında şiir; tam da bugünü ve bizleri anlatıyor.
Doğunun ilk altı oğlunu değiştiren ve dönüştüren etkenler bugün de tüm gerçekliğiyle ve çıplaklığıyla karşımızdadır. Makam, mevki, dünyevi zevkler ve hırslar her birimiz için birer imtihan vesilesidir.

Muhterem Hazirun;

İşte Cihannüma; batının aldatıcı cazibesine kapılmadan, varlık sebebini unutmadan, kendi medeniyet değerlerinden beslenen, aidiyeti bu topraklara olan, ben bu memleketten ne alabilirim değil, ben bu memlekete ne verebilirim diyen, her daim Hakk’ın yanında saf tutan, yeryüzünde iyilikleri artırmaya çalışan, adalet üzerine yeni bir dünya kurma idealiyle yaşayan, buğday tanesine değil de Kabe’ye yönelmiş olan ulu diriliş erlerinin yuvasıdır.

Bu vesileyle Cihannüma olarak; Üstad Sezai Karakoç’un izinin takipçisi, fikriyatının manevi varisi olduğumuzu ve o mirasın korunması ve yaşatılmasını, kendimiz için bir görev bildiğimizi, huzurlarınızda ifade etmek istiyorum.

Muhterem Hazirun;

Bu sempozyum, birbirinden değerli katılımcılarla bugüne kadar Üstad hakkında yapılan belki de en geniş program olacaktır.

Bugün ve yarın yapılacak oturumlarda Üstad Sezai Karakoç pek çok yönüyle ele alınacak, kimliği, kişiliği, şiirleri, fikirleri ve davası bütün boyutlarıyla değerlendirilecektir.

Bu itibarla sempozyumun Üstad’ın emanetinin yeni ufuklara açılmasına ve diri tutulmasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Üstad Sezai Karakoç’u tekrar rahmet, minnet ve şükranla anıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Programda yapılan konuşmalarda AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Sezai Karakoç’un Türkiye’nin yakın tarihine hem fikri hem şiirleri hem siyasi çizgisi hem kişiliğiyle abidevi bir şahsiyet olarak damga vurduğunu söyledi.

Karakoç’u, Diyarbakır’da kendi memleketinde anmanın, anlamaya çalışmanın önemine değinen Kurtulmuş, sempozyumun bundan sonra uluslararası olma niteliğinin daha da artırılarak uzun yıllar boyunca devam etmesini temenni etti.

AK Parti Milletvekili M. Mehdi Eker de Sezai Karakoç’un Türkiye’nin yakın tarihine hem fikri hem şiirleri hem siyasi çizgisi hem kişiliğiyle abidevi bir şahsiyet olarak damga vurduğunu belirtti ve şairin “Balkon” adlı şiirini okudu.

Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su da önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Diyarbakır’ın çok güzel ve özel bir il olduğunu belirten Vali Su, “12 bin yıllık tarihi geçmişe sahip ve bağrından birçok önemli şahsiyeti çıkarmış çok özel bir il. Bu coğrafya hakikaten verimli, bereketli bir toprak. İşte bu coğrafyada yetişen önemli şahsiyetlerden biri de üstad Sezai Karakoç. Sezai Karakoç, diriliş şairimiz, hak ve hakikat yolcusu, tüm insanlığı hayra çağıran, iyiliğe davet eden, güzellikler oluşturmaya çalışan bir dava insanı.” diye konuştu.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç yaptığı açılış konuşmasında Dicle Üniversitesi olarak bu tür büyük sempozyumlara ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür etti.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, bir araya geldiğimizde irfanımız verdiği ilham ile istikbali kuşatacağımızı ifade ederek, kamu ve sivil toplum kuruluşları iş birliği ile yapılan bu çalışmaların önemine vurgu yaptı. Üstadın da manevi birikiminden gelecekte de istifade edilmesi için bu çalışmaların yaygınlaştırılmasını ve sempozyumun hayırlı olmasını temenni ederek sözlerini tamamladı.

Sempozyum Düzenleme Kurulu adına Cihannüma Akademi ile İlişkiler Başkanı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Kemal Şamlıoğlu verdiği demeçte; 60 üniversiteden katılım sağlanan sempozyumda, şair, yazar ve fikir insanı Sezai Karakoç birçok yönü ile konuşularak anılacak. Üç gün sürecek sempozyumda araştırmacı, yazar ve akademisyenlerin bulunduğu yaklaşık 160 uzman isim,7 salonda 40 eş zamanlı oturumlar yapılacağını ve panellerde Karakoç’un biyografisi, Sezai Karakoç’ta Diyarbakır, medeniyet, siyaset, din, sanat, edebiyat, eğitim, iktisat, tarih ve şiir düşüncesi ile “Diriliş Mefkûresi” konularında sunumlarının yer aldığını belirtti.

Açılış programının ilk paneli Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Yazar Ali Haydar Haksal, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Osman Bayraktar ve Doç. Dr. Bedri Mermutlu, Yazar İsmail Kıllıoğlu da açılış panelinde konuşmacı oldu.

Sempozyum açılış programı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanları İsrafil Kışla ve Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, akademisyenler, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleştirildi.

Sempozyum 28 Mayıs günü oturumların ardından sona erecek.

Whatsapp Whatsapp